Hazır Giyim Sektöründe Kriz: Rekabet Gücü ve Gelecek Beklentileri

Hazır giyim sektörü, maliyet artışları ve rekabet kaybı ile karşı karşıya. Dernek başkanları, acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Sektörün geleceği belirsizliğini koruyor.

Mevcut Durum ve Sektörün Sorunları

EGSD ve TGSD başkanları, hazır giyim sektörünün mevcut durumunu ve geleceğe yönelik beklentilerini kamuoyuna açıkladı. TGSD Müşterek Başkanı Toygar Narbay, sektörün rekabetçiliğini kaybettiğini belirtti. Maliyet artışlarının önüne geçilemediğini ifade eden Narbay, hükümetin acil önlem alması gerektiğini vurguladı. Yüksek vergi, SSK yükleri ve enerji maliyetleri gibi sorunlar gündemde yer almakta. Bu koşullar altında üretim yapılamaz hale geldi.

2025 yılında da kan kaybının devam edeceğini dile getiren Narbay, “Enflasyon ile yüksek ücret artışı arasında açıklanan rakamlardan kaynaklanan bir uyumsuzluk var” dedi. Yüksek faiz ve baskılanan kur politikası, üretim şirketlerini zarar ettiriyor. Avrupalı ve Uzak Doğulu üreticilerle rekabet etmenin zorlaştığını belirtti. Bu durum, sektördeki firmaların zarar etmesine yol açıyor.

İthalat ve Dış Ticaret Sorunları

Narbay, Türkiye'nin Mısır, Fas ve Uzak Doğu ülkeleri ile karşılaştırıldığında daha pahalı olduğunu ifade etti. “Müşteri bize diyor ki kaliteniz var, ama yüzde 60 değil” diyerek fiyat uyumsuzluğuna dikkat çekti. 2022 yılında yüzde 10.5 kar eden bir şirketin, 2023’te karlılığının düştüğünü belirtti. 2025 yılına kadar sektörün para kaybetmeye devam edeceği öngörülüyor.

Türkiye’nin iç pazar üretiminin 4 milyar dolarını dışardan alır hale geldiğini belirten Narbay, ithalatın artmasının rekabetçiliği kaybettiğini gösterdiğini vurguladı. Yatırımların karşılığında pazar bulamayan sektör, ciddi bir üretim düşüşü yaşıyor. Ancak, mevcut atıl kapasitenin Amerika’ya yönlendirilmesi büyük bir fırsat sunuyor.

Fırsatlar ve Çözüm Önerileri

Narbay, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük vergilerinin Türk hazır giyim sektörü için fırsat yarattığını belirtti. Türkiye’nin yüksek entegre yapısı ve tasarım gücü ile bu yeni dünya düzeninde öne çıkabileceğini ifade etti. Kamu destekleri ile sektörün rekabetçiliğinin artabileceğini ve yeni istihdam yaratılabileceğini söyledi.

Kur desteklerinin artırılması ve mevcut teşvik sistemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Uzak Doğu’dan ürün tedarikinde fiyat farkının yeni vergilerle birlikte yüzde 28 civarına düşeceği öngörülüyor. Bu durum, Türkiye için benzersiz bir pazar kazanım fırsatı sunuyor.

İthalat Artışı ve Sektörün Geleceği

EGSD Başkanı Akçakaya, son iki yılda hazır giyim ithalatının yüzde 55 arttığını belirtti. İthalatın artmasının, kurların düşük olması ve yurt içi maliyetlerin yüksek olmasından kaynaklandığını ifade etti. Sektör, zararına ürün yaparak mücadele etmeye devam ediyor. Ancak, bu durumun sürdürülebilirliği belirsizliğini koruyor.

Akçakaya, üreticilerin yurtdışına kaymasının uzun vadede sektörü tehdit ettiğini belirtti. Pamuk ve iplik gibi hammaddelerin yurtdışında değerlendirilmesi yerine, ülke içinde katma değerli ürünler üretilmesi gerektiğini vurguladı. Sektörün bilgi birikimi ve insan kaynağının korunması için çözüm üretilmesi gerektiği ifade edildi.